BIRAK KIZ ONLARI

by dekotren

BIRAK KIZ ONLARI

Doksanlı yıllar. Ankara Edebiyatçılar Derneği başkanı ışıklar içinde uyusun Mustafa Şerif Onaran. Edebiyat günleri yapıyordu sık sık. O günlerde yapılanları da kalıcı hale getiriyor; böylece konuşulanları kitaplaştırıyordu. O sıralar Anıttepe Lisesinde çalışıyorum.  O hafta edebiyatçılar derneği Yaşar Kemal gibi bir kalem devini ağırlayacaktı Kavaklı derede Akgün Sinemasının arkasında sokak içinde.

Dersten çıktım. Acele yola koyulduk. Eve uğramadan o yorgunlukla Şinasi Sahnesine gittim, Ankara’ya ilk geldiğimde Tanrının insanları unuttuğu yerdeki okulda birlikte çalıştığım arkadaşım Fatma Sezen ile Yaşar Kemal’i dinlemeye gittik.

Ünlü yazarın iri yarı olduğunu biliyordum ama tahminimden daha iri biriyle karşılaşmak ilginçti. Sesi çok gür. Gümbür gümbür konuşuyor sahnede; salondakilere mikrofonsuz da duyuruyor sesini.  Bir ara parmak kaldırıp söz isteyen bir genç, ünü ülke sınırlarını çoktan aşmış yazara “Bir Kürt olarak terör örgütüne sahip çıkmadığı için yazarı eleştirdi.” Bunun üzerine kükreyerek ayağa kalktı. Devleşti sanki. “Daha sen dünyada yokken ben bedel ödemiş biriyim. Sen bunu nasıl söylersin. Aslım Kürt, Kürdüm. Ama ben, Türkiye Cumhuriyetinin yurttaşıyım, bir Türk’üm” dedi. Dinleyenler arasında karşılıklı sinirler gerildi bir anda. Kırk yıldır ülkemizin başının belası olup ABD’ye hizmet eden terör örgütü, o zamanlar yeni yeni güçleniyor, vur kaç taktiği ile bir hayli can yakıyordu. Buna çok kızınca yazar,  toplantıya bir ara verildi.

Arada herkes salondan dışarı çıktı. Biz iki arkadaşta çıktık. Tesadüfen bir fırsat yakalandı. Yaşar Kemal ustamla konuştuk. İlk sorusu “Sen ne iş yaparsın?” Ona imrenerek bakarken “Ben, Anıttepe Lisesinde edebiyat öğretmeniyim. Ders kitapları yazıyorum. Okulda da öğrencilerimle ‘Küçük Kalemler’ adlı aylık bir gazete çıkartıyor, Kızılay’ın göbeğinde de sattırıyor, kazancımızla da fakir öğrencilerimize destek oluyoruz” dedim. Kaşları gözlüğünün dışına taştı ve “Bırak kız ders kitapları yazmayı.  Onu herkes yazar. Adam gibi edebiyat eseri üret” diye beni önce güzel bir payladı, sonra da yalnız gazete işini beğendim, deyip ama adam gibi bir şey üret.” demesiyle şafak erken söktü düşüncelerimde.

Dünyaca ünlü kaleme, orada  izah edemezdim zamansızlıktan. Nasıl derdim ki, öğretmenlerin kuş kadar maaşı var, geçim sıkıntısı çekerler.  Ben de çekiyorum. Kiralar çok pahalı. Ev almak için beni bu yola -ışıklar içinde uyusun- değerli şair Ali Yüce itti” diye. Ankara’da toplum kitapevine gittiğimde Remzi amca ile (İnançla ki yayınevi sahibi) sohbet ederken, Hatay’ın ünlü yüzlerinden şair Ali Yücel geldi. Çok üzgündü. Remzi amcam, Ali Hocamla beni tanıştırdıktan sonra, ona “ Hasta mısın, ne oldu?” diye sorunca o da “Remzi, her ev sahibi kirayı arttır veya çık dediğinde ömründen beş yıl gidiyor” demesiyle bende şafak erken söktü. İçimden “Ali Yüce gibi biri bu kadar ünlü iken böyle diyorsa, sen bunların durumuna gelinceye kadar canım çıkar.” diye geçirdim, oracıkta ev almaya karar verdim ve de aldım. Bu nedenle yazıyordum ders kitaplarını.

Belli bir duruma gelince ders kitabı yazmayı bırakacaktım zaten. Ama Yaşar Kemal ustamın o lafı üzerine hemen o akşam elimdeki yarım işi bitirip edebiyata dönmeye kadar verdim. O zamana dek evimi, arabamı almıştım, daha fazla kendimi hırpalamaya, bu konuda hırslanmaya gerek yoktu. Sağ olsun Torosların ağız dil verdiği büyük yazar Yaşar Kemal ustam. Çukurova’nın bu değerli evladı hayatıma bir dokundu, pir dokundu. O benim yazarım. Benim yazı hayatımda yeri bambaşkadır. Bu düşüncemi Remzi amcamla paylaştığımda “Aynı kaynaktan besleniyorsunuz da ondan” dedi. Anısına saygıyla ışıklar içinde uyusun Yaşar Kemal ustam.                                                                   Emine Azboz

 

 

5 Yorumlar

Emine azboz Mart 16, 2021 - 9:47 am

Çok güzel bir anı. Zaten büyük yazar olmak da böyle bir şey. Sağolsun Yaşar Kemal ustam ve de Aziz Nesin Ustan. Remzi amcamın da başlangıçta kalemine desteği çoktur; Ben ve benim gibi dostlara çok emeği geçti. Son aradığımda rahatsızdı. Bir kez daha aradım telefonuma cevap veremedi. Ankara’nın kültür merkezi konumundaki İlhan İlhan kitapevi sahibi Muzaffer İlhan Erdost ve Toplum kitapevi sahibi Remzi İnanç. Bugün Emine Azboz olarak kalem varlığımı ustalarım ,arkadaşlarım, ve de can dostlarım olan Mehmet Aydın, ona sevecenlik bohçası diyen Osman Bolulu, hu komşu diye seslenen Osman Nuri Poyrazoğlu, Mahmut Makal, Talip Apaydın, Özcan Yalım, Burhan Günel, Ali Dündar ve şu an adlarını anımsayamadığım dostlarıma saygılar. Hakka yürüyenler de ışıklar içinde uyusunlar. Güner Demiray’a da selamlar.

Yanıtla
dekotren Mart 16, 2021 - 12:06 pm

Yüreğine sağlık bütün özenle kitaplarını okuduğumuz değerli yazarlarımızı nezlinde anıyorum. iyi ki varsın sevgilerimle

Yanıtla
Özcan TEMEL Mart 16, 2021 - 2:42 pm

Yaşar Kemal, iri yapılı bir insan olmanın ötesinde kocaman yürekli bir adamdı da… Yüreğinin ve beyninin sesini kitaplarına döktü. Ben ortaokul ikinci sınıf öğrencisiydim. Görele’de Çalık Kitabevi vardı. Kitabevinin vitrininde gördüm İNCE MEMED’i. Aldım eve geldim. Daha ilk sayfalarda kitap beni halesine çekti. Annem ” Oğlum sofraya gel” diye çağırırmış fakat kendimi o denli kitaba vermişim ki ben bu çağrıyı duymazdım. Birkaç seslenişten sonra istemeye istemeye kitabı elimden bırakır sofraya otururdum. Dil zevkini, edebiyat sevgisini bu kitapla tattım ilkin; sonra diğerleri geldi. Yaşar Kemal, “İnsan bedeni kadar değil, yüreği kadar yer kaplar” demiş. Edebiyat bu bence. Bundan daha güzel, daha etkili nasıl anlatılabilir ki? Yazısından anladığıma göre büyük usta Emine Hanım’ın dünyasında da yol gösterici, yön gösterici, teşvik edici yanı önemli bir yer edinmiş. Anılarında bunu yansıtıyor, Azboz. Yazı bani delikanlılık yıllarımla buluşturdu. Kaleminize, beyninize, yüreğinize sağlık sevgili Emine Hocam.

Yanıtla
dekotren Mart 16, 2021 - 5:30 pm

Çok teşekkür ediyorum. yazınla birlikte kitaplarını okumaya doyamadığım sevgi ve saygıyla andığım yazarlarımızı aynı karelerin içinde bize hatırlarmandan gurur duydum kalemin hiç susmasın sevgiyle kal

Yanıtla
dekotren Mart 20, 2021 - 11:07 pm

Biz deko tren ailesi olarak sizleri aramızda olmanızdan guru duyduk. sizi bizimle buluşturan kardeş gibi sevdiğim Emine Azboz Hanım Efendiye çok teşekkür ediyorum.

Yanıtla

Yorum Yap